Aşılama yoluyla hastalıklara karşı kalıcı ya da uzun süreli bir korunma sağlayabilmek için aşıların bir program dahilinde belli aralıklarla tekrarlanması gerekir. Aşı programları oluşturulurken çocukların bağışıklık sistemlerinin infeksiyonlara karşı yanıt verebilme yetenekleri, mevsimler, hastalıkların yayılma yolları ve toplumların sosyoekonomik koşulları gibi bir çok faktör göz önünde bulundurulur. Bu nedenle rutin olarak uygulanan aşılama programları ülkeler arasında bazı farklılıklar gösterir.
Gelişmiş ülkelerde yenidoğan tetanozu tümüyle, verem ise büyük oranda kaybolmuş hastalıklar olduğundan gebelere tetanoz, yenidoğanlara BCG aşısı uygulanması, bu ülkelerin aşı programlarında yer almaz. İsveç ve Avusturya gibi bazı ülkelerde canlı çocuk felci aşısı yerine rutin olarak ölü çocuk felci aşısı kullanılmaktadır. Amerika Birleşik Devletlerinde çocukların hemen hemen tamamı kızamığa karşı aşılıdır ve bu ülkede kızamık hastalığı, toplumdan neredeyse tamamen silinmiş durumdadır.
Gelişmekte olan ülkelerde ise dünyaya gelen çocukların binde beşi çocuk felci sonucu sakat kalmakta; yüzde biri yenidoğan tetanozu, yüzde ikisi boğmaca ve yüzde üçü kızamık nedeniyle ölmektedir. Verem hastalığı da dahil edildiğinde sayılan hastalıklar nedeniyle tüm dünyada her yıl 5 milyon çocuk hayatını kaybetmekte, bir o kadarı da sakat kalmaktadır.
Çocukluk çağı hastalıklarını aşılamayla önlemek için “aşıyla önlenebilir hastalıklar”ın herbirinin çeşitli özellikleri ve ölüme yolaçma sıklığının çok iyi bilinmesi gereklidir. Bunun yanında toplumsal ve ekonomik gelişmeler, eğitim durumu, göçler ve bölgesel yapı göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer çocuklar gereken biçimde korunabilecekse, aşıların sırası, zamanı ve birlikte yapılacak aşılar belirlenmelidir. Çocukların olabildiğince erken yaştan itibaren, eldeki en etkili ve en basit olanaklarla nasıl korunabileceğinin saptanması başlıca amacımız olmalıdır.
Etkili bir bağışıklık için, temel aşıların doğru ve eksiksiz yapılması esastır. Verilecek aşı miktarları, enjeksiyon sayıları ve aralarındaki süreler, ilk ve daha sonraki tekrarlar gerektiği şekilde uygulanmalıdır. Enjeksiyonlar arasındaki ideal süre 1 ay olmakla birlikte çeşitli nedenlerle daha erken ya da geç yapılan uygulamalarda programa yeniden başlanmasına ya da enjeksiyonun tekrarlanmasına gerek yoktur.
Rutin Aşı Takvimi
Yaş Aşı
Doğum Hepatit B
1 ay Hepatit B
2 ay BCG
2 ay DTP + TOPV
3 ay DTP (*) + TOPV
4 ay DTP (*) + TOPV
6 ay Hepatit B
9 ay Kızamık
16 ay DTP (*) + TOPV
4-6 yaş DTP (*) + TOPV
14-16 yaş dT (**)
Hepatit B: B tipi sarılık aşısı.
BCG: Verem aşısı.
DTP: “Difteri Boğmaca Tetanoz” karma aşısı.
TOPV: Ağızdan “Çocuk felci” aşısı.
dT: Eriştin tip difteri aşısı içeren “difteri Tetanoz” aşısı.
(*) İlk karma aşıyla havale ve bilinç kaybı gözlenenlere DT (Difteri Tetanoz” aşısı uygulanır.
(**) Erişkin tip difteri Tetanoz aşısı bulunamazsa yalnızca Tetanoz aşısı yapılır. 10 yılda bir tekrarlanır.
Ana Çocuk Sağlığı Merkezi ve Sağlık Ocaklarında rutin olarak uygulanmayan diğer aşılar:
“Kızamık-Kızamıkçık-Kabakulak” MMR (15. ay ve 5 yaş), “Hepatit A” (0.1.6. ay), “Hemofilus influenza tip b” Hib (DTP+TOPV ile beraber) ve “Su çiçeği” aşılarının (15. ay MMR ile beraber) olanaklar elveriyorsa rutin olarak uygulanması sağlanmalıdır.
Aşı Kampanyaları
Sağlık ve sosyo ekonomik düzeyin yetersiz olduğu gelişmekte olan ülkelerde, rutin aşı uygulamalarıyla bağışıklama çoğu kez yeterli olmamaktadır. Hemen hemen bütün infeksiyon hastalıklarının her yerde ve yaygın olarak bulunması, teknik olanaksızlıklar vb nedenlerle hedef kitlenin istenilen oranda aşılanamaması söz konusudur. Bu durumda olabildiğince fazla sayıda çocuğun aşılanabilmesi için kampanyalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Kampanyalar, bir hastalığı tümüyle ortadan kaldırmak amacıyla da yapılabilmektedir. Ağızdan çocuk felci aşısının son dört yıl içinde çok sayıda ülkede aynı tarihlerde kampanyalar halinde uygulanması, yok etme çabalarına iyi bir örnektir. Bu yaygın kampanyada amaç çocuk felcini, tıpkı çiçek hastalığında olduğu gibi tamamen yeryüzünden silmektir.
Dr. Çağatay Nuhoğlu